Howden Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, son günlerde ekonomideki soğuma nedeniyle alacağından şüphelenen sanayicilerin alacak sigortasına ilgisinin arttığını söyledi. Yılmaz, “Ödemeler ve geri dönüşlerle ilgili riskler artıkça sigortalanma bilinci ve ihtiyacı ta artıyor, talep çok daha kuvvetli geliyor” dedi. Diğer yandan özellikle kar kaybı sigortalarının iş adamları tarafından iyi bilinmediğini anlatan Yılmaz, “Yangın sigortaları yapılıyor ancak bunun yanı sıra işletmenin üretim yapamaması nedeniyle oluşan kar kaybı sigortası tam bilinmiyor. Sigorta bedellerinin güncel tutulmaması da önemli bir sorun. Sigorta güncel bedelle doğru yapılmalı, doğru riskler tercih edilmeli” diye konuştu. Hasar anında ödenen primin denizde damla haline geldiğini dile getiren Yılmaz, “Yangın sigortasının ortalama maliyeti binde 3 civarında. Sizin işlerinizi etkileyecek büyük bir hasarın karşısında çok küçük bir maliyet olarak kalıyor. Üstelik bu oran daha yeni binde 3’e geldi. Daha önce reasürörler ucuz olduğu için Türk piyasasında sigorta yapmak bile istemiyordu” şeklinde konuştu.
Medikal enflasyon nedeniyle sağlık sigortaları fiyatlarının normal sigortaların üstünde gittiğini belirten Yılmaz, “Türkiye’de sağlık sigortaları geçmişe göre ciddi şeklinde arttı. Şimdi biraz daha stabil. Ancak diğer ülkelere baktığımızda aşağı yukarı aynı düzeyde” dedi.
Dünyada sigortacılığın iklim değişikliği nedeniyle bu alana yöneldiğini anlatan Yılmaz, “Riskler değişti böyle olunca etkisi değişiyor. Küresel ısınma oldukça doğanın dengesi değişiyor, seller, yangınlar artıyor. Dünyada şirketlerin daha güvenli hale gelmesi için şu anda 10 trilyon dolarlık bin yatırım ihtiyacı var. Bu yatırım yapılırsa dünya küresel ısınmanın ciddi şekilde önüne geçecek. Bunun gerçekleşmesi için sigorta 2-3 trilyon dolarlık bir rol oynayabilir. Bunun dışında jeopolitik gelişmeler, siber riskler ve ticaret savaşları sigortanın takip ettiği alanlar” diye konuştu.
Ticaret savaşları kaynaklı sigortaların henüz rakamlara yansımadığını söyleyen Yılmaz, ancak gümrük vergilerinin yükselecek olması nedeniyle sigortalanacak varlıkların değerlerinin artacağını ve hasar maliyetlerinin artacağını vurgulayarak diğer yandan ticaret hacminin düşecek olması nedeniyle özellikle nakliyat sigortalarında hacim olarak düşüş olabileceğini dile getirdi. Yılmaz diğer yandan alacak risklerinin de artabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Şu anda alacak sigortası açısından bir sorun görünmüyor. Eğer gerçekten ciddi bir tarife artışı olursa sigorta kapasitesine ihtiyacı da artırabilir. Ayrıca faizin yüksek olduğu dönemde yatırımcı parasını riski düşük alanlara park ediyor. Bu sigortacılık açısından kapasite düşüklüğü anlamına geliyor. Son 5 yılda bunu net olarak gördük. 2000 ile 2010 arasında dünyada yıllık 50 milyar dolarlık hasar ödenirken bu rakam 2020’den sonra 100 milyar dolara hatta son yıl 150 milyar dolara çıktı. Bu durum sigorta ve reasürans piyasasına yeterli kapitalin gelmesini engelliyor. Dünyada 500-600 milyar dolarlık bir reasürans kapasitesi var. Rakam üç yıl önce 400 milyar dolara kadar düştü, kapasite çok düştü bunun sonucunda fiyatlarda ciddi bir artış oldu. Üstüne bir Maraş depremi eklenince 2024’te Türkiye sigorta piyasasında reasürans bulmak için oldukça zor bir hale gelmişti. Maliyet de ortalama yüzde 20-25’ler civarında arttı. İşyeri ve yangın sigortaları da aynı oranda arttı.”